KAVRAMLAR NEDEN DEĞİŞTİ?...
ALLAH NE DİYOR? KİME DİYOR? NE ANLAMALIYIZ?...

İslam da çok eşlilik ve Cariyelik var mıdır?

İslâm’da cariyelik yoktur.
Cariye, esir düşmüş köle kadın demektir.
Eski çağlarda, esir kadınları köle yapıyorlardı, birinin yanına verilerek cariye yapılırdı; erkekler de köle yapılırdı.
Bu eski dünyada, Bizans’ta, Sasani’de çokça uygulanıyordu. Hatta “kölelik ve cariyelik, savaşların tabii bir sonucuydu”. İnsanlar savaşta yenildikleri bir de borçlarını ödeyemedikleri zaman, “kendilerinin köle, kadınlarının ve kızlarının cariye olmasını göze almışlar” demekti.
Savaş meydanında biri diğerini yendiği zaman, ya öldürür, ya da erkeleri köle, kadınları cariye yapardı.
Bu, ta eski çağlardan beri uygulanan bir sistemdi ve bütün bir dünya tarafından da, kabul edilmişti.
Beled Suresi 13. eyeti [Fekku rakabe] ile beraber, İslâm, köleliği kaldırdı. Ama teorik olarak kaldırdı, insanların bunu uygulaması gerekiyor. 
[Fekku rakabe]: boyunduruk altındakilerin boyundurukları kırılsın, demektir.
Bu ayet, Mekke’de daha ikinci yılda gelmiş bir ayettir, ilk mesajlardandır.

Zaten İslâmiyet böyle başladı. Mekke’de yeni peygamberin çıktığı, insanlığa yeni bir din getirdiği, o günkü dünya kamuoyuna, işte bu kölelere özgürlük ayeti ile duyulmuştur, yoksa dikkat çekmeyecekti.
O dönem, ben peygamberim diyen, özellikle Yahudi kültürü içinde çoktu.
Ama Peygamber dedi ki, köleler özgürleştirilmelidir!
Efendilik-kölelik kalkmalıdır!
Zengin ile yoksul arasındaki uçurum sona ermelidir!
Peygamber, Mekke’nin ileri gelen zenginlerini, toprak sahiplerini eleştirmeye başlayınca dikkat çekti.
Bir dakika; bu adam başak bir şey söylüyor! dendi.
Kur’an’ı Kerim’de nuzül sırasına göre ikinci sure, Kalem Suresi’dir.
Kalem Suresi’nde anlatılan ilk kıssa ise, [ashâbul cenneh] bahçe sahipleri kıssasıdır.
Bu, Türkçeye, bahçe sahipleri diye çevrildiğinde tam anlaşılmıyor; yaşayan Türkçe değil.

Bahçe sahipleri demek, Türkçedeki tam karşılığı ile, “toprak ağaları” demektir.
Yani, Kur’an’ın anlattığı ilk kıssa, toprak ağaları kıssası, toprak ağalığını sona erdirmek için gelmiştir.
Topraklarda çalıştırılan köleler vardı, cariyeler vardı, bunları özgürleştirmek için gelmiştir.

Gelin görün ki, Peygamberin vefatından sonra, insanlar bu defa kendileri köle edinmeye, cariye edinmeye başladılar, ayetleri de ona göre yorumlamaya başladılar.

Dört tane eşlilik varmış, üstüne üstlük dört tane yetmiyormuş gibi, bir de cariyelik varmış. Kur’an’ı Kerim’deki o ayeti (Meariç Suresi 30. Ayet) de şöyle çeviriyorlar:
[Ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum] “Onlar, eşleri ve cariyelerinden dolayı kınanamazlar.” Eşleri dediği dörde kadar eş oluyor, cariye dediği de sınırsız sayıda cariye oluyor.
Bunların arasındaki fark nedir?
Eşin bir hukuku var, mirastan hak sahibi, karşılıklı ödevler vardır.
Ama cariye, mülk gibidir, malda hakkı yoktur, ona miras falan kalmaz, iradesi yok, senin “mülkündür” yani.
Cariye, cep telefonu gibi bir şeydir. Geçmişte, İslâm’da böyle bir cariye hukuku üretmişler. Kardeşim, Kur’an bu işi kaldırmış. Sen Bizans’ı ve Sasani’yi yumuşatarak, niye böyle bir cariyelik hukuk üretiyorsun! Böyle bir şey yok.

İslâm’da dörde kadar evlilik diye bir şey de yok, cariyelik diye de bir şey yok.
O ayette şu manaya geliyor: 
[Ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum] onlar eşlerinden dolayı yani meşru şekilde sahip olduklarından dolayı kınanamazlar. Aradaki ev yani anlamına geliyor. 
[Meleket eymânuhum]meşru şekilde sahip oldukları, demektir.
Eymân kelimesi Kur’an’da, sağ elin sahip olduğu demek değil, sözleşme anlamındadır. Yani, sözleşme ile bir araya gelip de, meşru şekilde nikâh kıyıp da insanlara bunu duyurdukları ilişkilerinden dolayı kınanamazlar; bunu söylüyor.
Kuran, (eşlerinizi) dörder, üçer, ikişer indirerek evlenin, bir sizin için en iyi olandır diyor.

Peygamberimizde 59 yaşından, 63 yaşına kadar, dört yıl, (kendi için) evlenme işini durdurmuştur. Çünkü Azhab Sures 52. [Lâ yahıllu leke nisâu min ba’d] bundan sonra kadınlar sana helal değildir ayeti ile beraber kimse ile evlenmemiştir.

Peygamber evlilik yapmış, cariyesi yok, kiminle ilişkiye girmişse evlenerek girmiştir.
Cariye diye bilinen Maria ile evlidir; Kur’an’ı Kerim onlara, ey Peygamberin eşleri diye sesleniyor.
Kur’an’ın ehl-i beyt dediği de yine Peygamberin eşleri; eşleri ile oluşan ailesidir.
Peygamber bir Arap kültürü içersine doğmuş; Kuran’daki ayetler gelinceye kadar çok eşlilik yapmış, diğer sahabeler de yapmış, hemen hemen hepsi böyle; ama Kur’an’ı Kerim bu işi bitirmiştir.

Bakın ne diyor: Az önceki [Lâ yahıllu leken nisâu min ba’d] bundan sonra kadınlar sana helal değildir. Dörder, üçer, indireceksiniz, bir tanesi sizin için doğru olandır, [min ba’d]bundan sonra böyle olacaktır. Hükümler geriye doğru işlemez, ileriye doğru işler. Buradan yola çıkarak diyoruz ki, İslâm toplumunda elli yıl içinde tek eşliliğe geçilmesi gerekiyordu.
İslâm toplumunda, yine elli yıl içersinde, efendiliğin ve köleliğin kalkması gerekiyordu.
Elli yıl içersinde zengin ve yoksul uçurumun en aza indirgenmesi gerekiyordu.
Toprak sahipleri, onların topraklarında çalışan marabalar, bunların kalkması gerekiyordu. On yıl içinde babadan oğla geçme değil, meşverete ve şuraya dayalı, seçime, rızaya dayalı bir sistemin kurulması gerekiyordu. 

[Onları işleri aralarında şura iledir] ayeti, bunu gerektiriyordu.
Kıvılcım başlamıştı; bir akıllının çıkıp, Ömer’in yedi maddelik Şura Tüzüğüne yeni maddeler ekleyerek ilerletmesi gerekiyordu; camide, ortaya bir sandık getirilip seçim yapılmasına ramak kalmıştı.
Ali’de öldürülüp tasfiye edildikten sonra, Muaviye kılıcı çekti, geldi dedi ki, “Bizans ve Sasani’de imparatorluklarında olduğu gibi, siz de burada bana biat edeceksiniz, sonra da oğlum Yezit’e biat edeceksiniz, biat etmeyenin de kellesini alırım” dedi, zorla biat ettirdi, bütün ulemadan biat aldı.

Saltanat böyle başladı. 91 yıl Emeviler, arkasından 550 yıl Abbasiler, 600 yıl Osmanlılar, böyle geldi geçti işte, demokrasi gelişemedi. Hele hele Kerbela sonrasında, bu iş bitti zaten; İslâmiyet, doğduğu topraklara gömüldü.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol